8 Temmuz 2009

Honduras Deneyimi

Honduras deneyimi ilerici hükümetlerin silahlı halk milislerini örgütlemelerinin gereğini gösterdi – Francisco Javier Angulo - - 08 Temmuz 2009
Honduras’ta yaşanan olaylar, Latin Amerika ve dünyanın tüm ilerici devlet başkanları için uyarı sinyali görevini görüyor. Herhangi bir silahlı gerici saldırıyı engellemek ve onu bozguna uğratabilmek için devrimci halk milislerini örgütlemek ve onları silahlandırmak varlığını sürdürebilmek için ertelenemez bir göreve dönüşmüştür.
Devrimci halk milisleri her yaş ve sosyal konumdan, ülkesinin politik ve sosyal gelişim sürecini, halk ve devrimci liderlerini koruma noktasında gerekli bedeli ödemeye hazır kadın ve erkek gönüllülerden oluşturulmalıdır.
Bu, halkından korkusu olmayan ilerici ve devrimci liderlerin yapması gereken bir görevdir. Halkın devrimci bilinç seviyesinin gelişimine paralel olarak devrimci halk milislerini ideolojik, politik ve savaşçıl açılardan silahlandırmak kaçınılmaz görevlerinden biridir. Bilinçli bir örgüt, örgütlü olduğu topluluk içerisinde, topluluk bileşenlerini dinleyerek ve tanıyarak kimlerin ne tür özelliğinin olduğunu, liderlerinin kalitelerinin ne olduğunu ve onların ilerici-devrimci sürece ne kadar bağlı olduklarını anlayabilir. Halkın kendisi yani komün, kimlerin kendisini devrimci bir şekilde yöneteceğini, kendisine ihanet etmeyeceğini ve onların hizmetinde olacağını bilir. Devrimci halk milislerinin savaşçıl donanımı, kendi kriminal misyonlarını yerine getirmek için çocuk, yaşlı, kadın demeden herkesi öldürmeye hazır bir şekilde özel olarak yetiştirilmiş birliklere ve yüksek teknolojik silahlara sahip sınıf düşmanı karşısında başarılı bir şekilde karşı koyabilecek kapasitede olmalıdır.
Devrimci ya da ilerici hükümetler, devrimci halk milislerini son savaş senaryolarına uygun tarzda modern ve denenmiş silahlarla donatmalı, çeşitli hava, deniz ve karadan saldırı kapasitesi yüksek güçlere karşı direnebilme yetisine sahip bir şekilde eğitmelidir.
Diğer taraftan ilerici ya da devrimci hükümetler için kitle iletişim araçlarının, BİRİNCİ DERECEDE ÖNEMLİ BİR SAVAŞ SİLAHI olduğu bilinci çok net olmalıdır. Bundan dolayı da düşmanın ve onun ittifaklarının ya da ortaklarının ellerinde tuttukları bu medya kuruluşlarını nötralize etmek bir zorunluluktur ki, bu nötralizasyonun anlamı tek tek ülkelerde darbeci ve gerici yayın yapanların sinyallerinin derhal kesilmesidir.
Bunu yapmamak intihar etmekle es anlamlıdır ve düşmana, kendi politik-askeri stratejisini dünya çapında koordine etmesi, dünyayı ve kendi halklarını maniple etmesi, halkları aklen silahsızlandırması ve herhangi bir enternasyonal dayanışmanın önünü alabilmesi için küresel iletişim ağını emrine sunmak anlamına gelmektedir. Kapitalist rejimin savunusu için kurulmuş SIP (Amerika Kıtası Gazeteciler Topluluğu) ve diğer emperyalist kuruluşların reaksiyonlarından çekinmemek gerekiyor; bu emperyalist uşaklar bugüne kadar, darbeci rejimin Honduras’taki basın özgürlüğü ihlallerini kınayan tek bir laf dahi etmediler.
Venezüella’da yapılması gereken, darbe yanlısı tüm gerici medya kuruluşları, silahlı Bolivarcı halk milisleri tarafından ele geçirilmeli ve halkın, devrimin hizmetine sunulmalıdır, aynı şekilde yerli ve yabancı tüm sponsor, işletmeci ve finansörlerin mal varlıklarına da el koyulmalıdır. Ayrıca bu süreç ile ilgili propaganda ve duyuru yapmak önemlidir. Çünkü kapitalistler için en korktuğu şey malını mülkünü kaybetmek olduğu için, herhangi bir darbe girişimini desteklemeden önce bu faktörü göz önünde bulunduracaklardır.
Güncel olarak Latin Amerika’daki ilerici hükümetlerin silahlı kuvvetlere sahip olduğu argümanını öne sürmek, Küba hariç, Bolivarcı Venezüella Devriminin üst düzey yöneticileri de dahil (Chávez’in de zaman zaman kabul ettiği gibi) bütün bu ülkelerin yüksek rütbeli askeri yöneticilerinin kapitalist sistemi savunmak için eğitildiklerini gözden kaçırmak olur.
ABD bağımlısı askeri yöneticilerin korktukları tek güç, onlara karşı koyabilecek, onları devirecek ve herhangi bir darbeci ya da istikrarsızlaştırıcı girişime kalkıştıklarında onları gerçekten cezalandırabilecek tarzda organize olmuş silahlı devrimci halktan korkarlar. Aynı şekilde, askeri yöneticileri darbe yapmaya teşvik eden ve kışkırtan oligarşik sınıflar ve onların medya araçları da sadece örgütlü halk gücünden korkarlar.
Eğer ilerici ya da devrimci hükümetler kendilerine sahip çıkacak halkı örgütlemeye ve silahlandırmaya kalkışmazlarsa, buna cesaret etmezlerse, bu ilerici hükümetler, kendilerinin takipçisi olanların devrimciliğine ve bağlılığına ikna olmamışlar demektir ve bunun anlamı onlar da takipçilerinden korkmaktadırlar.
Başkan Chávez, Honduras’ta yaşanan ve diğer yerlerde olabilecekler, sizin hükümetiniz ve Venezüella halkı için emperyalistler ve onların uşakları tarafından hazırlanan tatbikatlardır. James Petras’ın da dediği gibi, Honduras’daki darbenin arkasında ABD ve Pentagon tarafından yönetilen yüksek rütbeli askerler var.
Bu noktada Kolombiya isyancı gerilla hareketlerinin (FARC-EP ve ELN) savaşçı statüsünün tanınması ve bu güçlerin, Amerikamız’ın ilerici sürecine ve devrimci hareketlerine yönelik saldırıda emperyalizmin bölge karakolu pozisyonundaki narkoparamiliter Uribe hükümetine karşı koyuşta değerli ittifaklar olacağı unutulmamalıdır. Narko Uribe’nin Obama ile yaptığı görüşmeden sonra Venezüella devrimine karşı bir şeylerin gelişeceğini beklemek yanlış olmaz. Önümüzdeki süreçte, narkoparamiliterlerin, kamuflajı sağlanmış Kolombiya asker ve polislerinin karşı devrimci eylemleri yoğunlaştırmak ve emperyalizmin bu ülkelerdeki askeri planlarını içerden ve komşu ülkelerden hazırlamak için Venezüella ve Ekvator’a yoğun olarak sızacağını varsaymak yanlış olmaz…
Venezüella’daki Medya Kuruluşları Derhal Kamulaştırılmalıdır!
Tek vücut halinde ve bilinçli bir şekilde örgütlenmiş, ideolojik, politik ve savaşçıl olarak silahlanmış bir halk asla yenilmez!
(Latin Sitesinden alınmıştır.)

Hiç yorum yok: